İyi bir fikir mi diye emin değildim, ancak yazınızı okuyunca cesaret geldi.
Denemek istediğim, biraz da eğlenceli olsun diye, mart ayı başında üyesi olduğum tüm hesaplarıma "Ramazan sebebiyle kapalıyız" şeklinde bir mesaj atmaktı.
Bir ay boyunca hiç bir mesajı okumamaya ve cevap/tepki vermemeye çalışıp, bir nevi oruç tutacaktım.
Gerçekten oruç tutmuyoruz, bari kafamızı dinlendirip, sosyal medyadan biraz uzaklaşıp arınayım istedim.
Çok zaman harcanıyor ve elde kalan bir şey yok.
Uyuşturucu alışkanlığı gibi ne onunla, ne de onsuz...
Bu arada, şunu yazmadan geçemeyeceğim, Substack ortamında takip ettiğim kişilerin yazılarını okumaktan çok mutluyum ve de umutluyum. Bana göre çok genç (71 giriş kapısındaki benim için) insanların farklı ve çeşitli düşünce yapılarını anlamak hoşuma gidiyor. Memleketin genel durumuna kıyasla, tünelin sonundaki ışığı görmüş gibi seviniyorum.
Selam! Süreli sosyal medya orucu çok iyi, mesela ben de bir süredir Tiktok kullanmıyorum - sanki arındım 🥹 Teşekkürler yazılarımı takip ettiğiniz için 💖
Bir içerik üreticisi olarak beni sosyal medyanın o hiç de gerçekçi olmayan beklentileri çok yoruyor. Koyduğun her şey bir anda tüketiliyor ve biz sanki Moloch’un tükenmez açlığını beslemek için hiç durmadan kendimizi kurban ediyoruz.
Bugünlerde ben de bunu yapma isteği içindeyim, hem dijitalde hem de evde her şey çoğalıyor. Ama böyle durumlarda benim gibi ajummalar “Allah azaltmasın. “ filan der. Hastalanır, ya da ölürsen hepten yok oluyor hepsi hesabı. Aslında sonuçta seni mutlu edeni tut, kalanı gönder sonucuna varıyor insan. Kolay gelsin.❤️
Selam,
İyi bir fikir mi diye emin değildim, ancak yazınızı okuyunca cesaret geldi.
Denemek istediğim, biraz da eğlenceli olsun diye, mart ayı başında üyesi olduğum tüm hesaplarıma "Ramazan sebebiyle kapalıyız" şeklinde bir mesaj atmaktı.
Bir ay boyunca hiç bir mesajı okumamaya ve cevap/tepki vermemeye çalışıp, bir nevi oruç tutacaktım.
Gerçekten oruç tutmuyoruz, bari kafamızı dinlendirip, sosyal medyadan biraz uzaklaşıp arınayım istedim.
Çok zaman harcanıyor ve elde kalan bir şey yok.
Uyuşturucu alışkanlığı gibi ne onunla, ne de onsuz...
Bu arada, şunu yazmadan geçemeyeceğim, Substack ortamında takip ettiğim kişilerin yazılarını okumaktan çok mutluyum ve de umutluyum. Bana göre çok genç (71 giriş kapısındaki benim için) insanların farklı ve çeşitli düşünce yapılarını anlamak hoşuma gidiyor. Memleketin genel durumuna kıyasla, tünelin sonundaki ışığı görmüş gibi seviniyorum.
Selamlar. Sevgiler.
Son sözler, kafanıza göre takılın.
Ayağını sıcak tut, başını serin.
Gönlünü ferah tut, düşünme derin.
Selam! Süreli sosyal medya orucu çok iyi, mesela ben de bir süredir Tiktok kullanmıyorum - sanki arındım 🥹 Teşekkürler yazılarımı takip ettiğiniz için 💖
Bunlar benim de serzenişlerim. Nasıl yapacağız acaba ve ne yapacağız…
Dijitali daraltıp gerçek buluşmaları daha çok artırmalıyız bence 🥹
Antalya’ya beklerim o halde 🥹🥹🥹
Oley valla gelirim 🥹
Bir içerik üreticisi olarak beni sosyal medyanın o hiç de gerçekçi olmayan beklentileri çok yoruyor. Koyduğun her şey bir anda tüketiliyor ve biz sanki Moloch’un tükenmez açlığını beslemek için hiç durmadan kendimizi kurban ediyoruz.
EVET! Tükenmez açlığı doyurmaya çalışmak da kronik bir disorder gibi, asla yetmiyor/tükettiğimiz ve ürettiğimiz şeylerden zevk almamaya başlıyoruz.
Biraz da ferahlayalım, oh be❤️
Ferahlayalim🤓
Bugünlerde ben de bunu yapma isteği içindeyim, hem dijitalde hem de evde her şey çoğalıyor. Ama böyle durumlarda benim gibi ajummalar “Allah azaltmasın. “ filan der. Hastalanır, ya da ölürsen hepten yok oluyor hepsi hesabı. Aslında sonuçta seni mutlu edeni tut, kalanı gönder sonucuna varıyor insan. Kolay gelsin.❤️
Allah azaltmasın ama fenalık da getirmesin 🥰