Yazını okurken, bir ara benim de yürümek ile ilgili bir yazı yazdığımı anımsadım. Ben de yürürken Korece e- kitaplarımı dinliyordum. Şehirdeki parkı çok özlüyorum, burası hep yokuş, o açıdan çok şanslısın. Dün biz de Kore lokantasına gittik ve jajangmyeon ve yangyeom chicken yedik. Yemeğin üstüne bir tane de Kore bayrağı koymuşlar, onu da alıp eve getirdim. Bu arada doğum günlerinde ben de Korece sengil çuka hamnidaaa diye kutlama yaptığıma göre Yaprak’ın annesi ile iyi anlaşırdım, turşucu da tanışırsanız selam söyle Deli Ajumma’dan. Love in the big city filmini de bulup izleyeyim bari. Senin kitapçıyı çok merak ediyorum, 2025’de görmek nasip olur belki. Kolay gelsin, öptüm çok.
Sevdiğim bir sürü şey toplanmış bu yazıda. 💙 Sunburn'ü çok merak ediyorum dilerim en kısa zamanda buranın raflarında da yer alır. Annem iki senedir doğum günümü Korece "Happy Birthday" söyleyerek kutluyor. Kendisi 64 yaşında ve BTS fanı. Bunu ilginç bulacağını bildiğim için paylaşmak istedim hehe. İntermezzo'yu bitirdiğinde ne düşüneceğini merak ediyorum. Zira kitap kulübümüzden öğrendiğim bir şey varsa o da karşılıklı fikirlerimizin kitaba bakışımızı değiştirdiği ve dönüştürdüğü ☺️ Bowie ve seni çok öperim. (Rıza dahilinde)
Bi dakka, annenle hemen buluşmam lazım, turşucuya çağır 🙂↔️
Sunburn’ü seveceğini düşünüyorum! Umarım birileri çevirir hakkıyla. Intermezzo benim için radyo tiyatrosuna dönüştü iyice, Ivan ve Margaret’ın ~samimi sahnelerini halk arasında dinlerken çok gülüyorum. SR’ı Conversations with Friends dışında sevememiş olmamın sebepleri arasında karakterlerin benden çok “uzak” olması ve diyalogların tırnak işaretsiz gitmesinin beni bir noktada caydırması var. Fakat dinlerken cümlelerinin ve tırnaksız diyaloglarının aslında ne kadar vurucu olduğunu fark ediyorum. Henüz bitirmediğim için son kararımı bilemiyorum ama senin ne düşündüğünü çok merak ettim şimdi!
Yazını okurken, bir ara benim de yürümek ile ilgili bir yazı yazdığımı anımsadım. Ben de yürürken Korece e- kitaplarımı dinliyordum. Şehirdeki parkı çok özlüyorum, burası hep yokuş, o açıdan çok şanslısın. Dün biz de Kore lokantasına gittik ve jajangmyeon ve yangyeom chicken yedik. Yemeğin üstüne bir tane de Kore bayrağı koymuşlar, onu da alıp eve getirdim. Bu arada doğum günlerinde ben de Korece sengil çuka hamnidaaa diye kutlama yaptığıma göre Yaprak’ın annesi ile iyi anlaşırdım, turşucu da tanışırsanız selam söyle Deli Ajumma’dan. Love in the big city filmini de bulup izleyeyim bari. Senin kitapçıyı çok merak ediyorum, 2025’de görmek nasip olur belki. Kolay gelsin, öptüm çok.
Şu an ne yerim ama jajangmyeon 🥹 Buradaki parkta da hep yokuşlar var, parkur gibi oluyor. Umarım seneye hem parkı hem kitapçıyı gösteririm size 🥰
Nilgün Hanım annemin ismi de Nilgün ☺️ İyi anlaşırsınız bence de 🥰🧡
Adaşız üstelik, çok sevgiler.❤️
Tadı damağımızda kalan bir yazı daha🥰
Seni öperim🙂↕️🙂↔️
Sevdiğim bir sürü şey toplanmış bu yazıda. 💙 Sunburn'ü çok merak ediyorum dilerim en kısa zamanda buranın raflarında da yer alır. Annem iki senedir doğum günümü Korece "Happy Birthday" söyleyerek kutluyor. Kendisi 64 yaşında ve BTS fanı. Bunu ilginç bulacağını bildiğim için paylaşmak istedim hehe. İntermezzo'yu bitirdiğinde ne düşüneceğini merak ediyorum. Zira kitap kulübümüzden öğrendiğim bir şey varsa o da karşılıklı fikirlerimizin kitaba bakışımızı değiştirdiği ve dönüştürdüğü ☺️ Bowie ve seni çok öperim. (Rıza dahilinde)
Bi dakka, annenle hemen buluşmam lazım, turşucuya çağır 🙂↔️
Sunburn’ü seveceğini düşünüyorum! Umarım birileri çevirir hakkıyla. Intermezzo benim için radyo tiyatrosuna dönüştü iyice, Ivan ve Margaret’ın ~samimi sahnelerini halk arasında dinlerken çok gülüyorum. SR’ı Conversations with Friends dışında sevememiş olmamın sebepleri arasında karakterlerin benden çok “uzak” olması ve diyalogların tırnak işaretsiz gitmesinin beni bir noktada caydırması var. Fakat dinlerken cümlelerinin ve tırnaksız diyaloglarının aslında ne kadar vurucu olduğunu fark ediyorum. Henüz bitirmediğim için son kararımı bilemiyorum ama senin ne düşündüğünü çok merak ettim şimdi!
(Biz de seni öpüyoruz 🐶)
Ahahaha turşu buluşmamız kalabalıklaşıyordu 🥒🥒🥒